Oysa insan gitiği her yerde kendinden bir parça arar,bulursa sıla olur,bulmazsa gurbet...
GEZİ-YORUM
KÖSEDAĞI KÖSE SÜLEYMAN ANMA ETKİNLİKLERİ
Kösedağı alabalık çifliğinin sahibinin askerden izine gelen oğlu Yahya genç yaşında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmiş, Taziye evine başsağlığına gideceğini söyleyen Ahmet Müdürüm ile birlikte çiftliğe başsağlığına gittik. Kösedağın zirvelerinden gelen şarıltılı buz gibi sularda kurulu güzel bir alabalık çifliği. Çifliğin küçük oğlu Yahya askere gitmeden önce burada çalışıyormuş. Müşterilerine gayet saygılı güzel davrananan hoş sohbet bir delikanlı imiş. Kader bu ya vatani görevini yaparken izine geldiği bu çiflik’ te son yolculuğunun yapılacağını nereden bilebilirdi. Akşam üzererine taziye evine suşehrinden oluk oluk insan akıyordu.Genç arkadaşarının yüzlerinde sevdikleri birinin aralarından ayrılışının üzüntüsü okunuyordu.Okunan kuran ve yapılan dualardan sonra taziye evinden sabırlar dileyerek ayrıldık.
Çatalolukta Bacanağın damadı Yalçının evinde biraz dinlenmek ve bir yudum çay içmek için mola verdik. Aramıza Çataloluk belediye başkanı Ercan Güleç, abisi işadamı Kadir bey ,Erhan bey de katıldı.Çok güzel koyu bir sohbet başladı çaylar içildi,meyveler yenildi.Ahmet müdürün torunu biricik Yaren’imiz de bizi can kulağı ile büyük bir adam edası ile dinliyordu.
Çataloluk Belediye Başkanımız Ercan bey cumartesi yapılacak olan Köse Süleyman etkinliklerinden ve Kösedağ savaşından kısa bilgiler aktardı ve bizi şenliklere davet etti.Gece saat on iki olmuştu. Yarın Kösedağ’da buluşmak üzere vedalaştık.
Sabah olduğunda Ahmet müdürüm kaymakam bey ile kösedağa gideceğini bizim oğlu Fatih ile birlikte gelmemizi söyleyerek yola çıkmak üzere ayrıldı.
Biz Fatih ile amca oğlu Şeneri de alarak kösedağın yolunu tuttuk.Tam yol ayrımında Ağabey Abi ile karşılıştık çarşıya gidiyormuş onuda yanımıza alıp yola koyulduk.Çataloluktan sonra bir iki yanlış yol denemesinden sonra Kösedağın yoluna girebildik.Yol greyder ile düzeltilmiş fakat çok dik ve taşlı olduğu için ufak arabaları zorluyordu.Yaylaya gelmeden önce Ahmet ile karşılaştık O bizim arabaya geçti.
Biraz zorluda olsa döne döne şenliklerin yapılacağı kösedağın yamacındaki alana gelebildik.Burası belde belediyesi tarafından düzeltilmiş ve çim ekilmiş sanki bir halı saha gibi olmuş.
Suşehri kaymakamını,ilçe eminiyet müdürünü ve daire amirlerini ve biz ziyaretcileri girişte karşılayan Ercan başkan herkese hoş geldiniz dedikten sonra bölge hakkında kısa bilgi verdi,etrafı gösterdi ve misafirleri ikram çadırına buyur etti.
Yemekler yenilip soğuk sular içildikten sonra çimler üzerine serilen hasırlarda okunan mevlidi dinlemek üzere oraya geçildi.
Şenlik havası içinde geçen etkinlikte köylüler adakları olan kurbanları kesip, yemeklerini yedikten sonra zirvede bulunan köse Süleyman anıt mezarına doğru zorlu tırmanışa geçtiler.Biz de ufak vitesle aheste aheste zirveye ulaştık.
Kösedağ 2812 rakımlı yüksek bir dağ, yanımıza kazaklarımızı aldığımız için üşümedik. Etrafını 360 derece gören hakim bir tepe ve devamlı rüzgar esiyor.Anıt mezar ve arka tarafta tarihteki Türk devletlerini temsil eden bayraklar kendini rüzgara vermiş dalgalanmaya devam ediyordu.
Etrafımızı dikkatlice izledikten sonra türbede yapılan duaya iştirak ettik.Köse Süleymana ve tüm şehitlerimize rahmet dileyip şükran ve minnetle andık.Kösedağın bu tarafında Çataloluk Beldesi arka yamaçta ise Aksu köyü sakinleri şenlik düzenliyorlar.
Biz Çataloluk tarafından başlayan yolculuğumuzu Aksu tarafından inerek nihayete erdirmek istiyoruz.Dağın eteklerinde yer yer kar İzleri görülmekte eriyen kalar akarsular oluşturmakta şırıl şırıl vadiye doğru akmakta.Sürekli dağın yamacında esler çizerek iniyoruz.Buz gibi akan sulardan içmeyi asla ihmal etmiyoruz.
Yaylalardan geçip dağın eteklerindeki çicek tarlalarına varıyoruz.Yer yer arıcılarla karşılaşıyoruz.Etrafta çiçek çok,binlerce şifalı ot ve orman var,balı bence tatmaya değer.Arasıra arabayı durdurup resim çekiyorum. Uzun bir aradan sonra Suşehri tepeden kuşbakışı görünüyor.
Suşehrinin bir başından başlayan yolculuğumuz diğer başı olan Karşıyaka mahallesinden şehre girmemizle sona eriyor.
Karataş yayla şenliklerine katılmak için istanbuldan gelip kösedağ ve köse sülaymanı anma etkinliklerine katılmak bizler için ayrı bir tecrübe ve ayrı bir onur oldu.Bizlere evsahipliği yapan Ahmet beye,başkan Ercan beye ve tüm arkadaşlara teşekkür eder,nice güzel günlerde birlikte olmak temennisi ile saygılar sunuyorum.
BİLGİ DAĞARCIĞIMIZDA BULUNSUN :
KÖSEDAĞ EFSANESİ VE DİKİLEN ASKERLER
3 Temmuz 1243 Cuma günü, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev ordusu ile Baycu Noyan Komutasındaki Moğol ordusunun Köse dağındaki savaşı sonunda Selçuklu ordusunun bozguna uğramasıyla Anadolu kapıları Moğollara açılmıştı. Türk tarihinin bu elemli savaşıyla, Anadolu’da zillet ve feryat dönemi başlamış, Kösedağ; genç, ihtiyar her kesin kalbine bir hüzün dağı olarak yerleşmişti.
Sivas’ın 80 Km doğusunda, Suşehri ovasında bulunan Köse dağ koynundaki efsanelerle bu savaşın hatıralarını taşımaktadır. Halkın inanışına göre bu savaşta şehit düşen Köse Süleyman bir Selçuklu Komutanıdır ve mezarı Kösedağının zirvesinde bulunmaktadır. Tarihi belgelerde böyle bir komutana rastlanmamakla birlikte Danişmentliler döneminde şehit olan bir askere ait olması da muhtemeldir. Köse Süleyman ziyareti 2812 metre yükseklikte, kabir ve namazgahtan oluşur.
Her yıl Temmuz ayının üçüncü Cumartesi günü Köse dağdaki türbe ziyaret edilir ve bu tören bu bölgede yaşayan halk tarafından yıllardır gelenek olarak sürdürülür. Bu törenlerle ilgili olarak hiç kimseye bir çağrı yapılmaz ancak ülkenin her tarafından ve yurt dışından akın akın gelen ziyaretçiler Köse Süleyman’ın kabrini ziyaret eder, adağı bulunanlar kurbanlarını keserler.
Gelen ziyaretçiler ve yöre halkı belirtilen tarihlerde Köse dağının iki yanında soğuk suları bulunan Sakaröküz ve Çataloluk isimli yaylalarda konaklarlar. Kesilen kurbanların etinden yapılan etli pilav ve ayran ile ziyafetler yapılır evliya pilavı yenilir. Çok hasta olup ta gelemeyenlere şifa niyetiyle etli pilav götürülür. Öğlen namazı cemaatla kılınır şehitler için okunan Kuran-ı Kerimler dinlenir. Zirve ile konaklanan yerin arası yaklaşık 1 saat sürer burada ziyaretçiler Köse Süleyman’ın kabri etrafında yedi veya üç defa dönerek ziyaret tamamlanır.
Ziyarete çıkanların yaptığı diğer bir iş ise ziyaretçilerin tabiri ile Asker Dikmektir. Ziyaretçiler dağın yamaçlarında bulunan uzun taşları arkasına bir başka taş koyarak dikerler ve benim yerime asker ol derler. Bilhassa dağın zirvesine çıktıkça bu taştan askerlerin sayısının arttığı görülür.
Her yıl başka bir coşkuyla savaş yad edilir. Köse dağ savaşının hatıraları olan ok uçları ve kalkan parçaları çobanlar tarafından bulunduğu söylenmekte olup, Gemin Deresinde bulunan bir savaş zırhı da Müze Müdürlüğünde sergilenmektedir.
Kösedağın dumanlanan başı ile memleketimizin sorunları arasında ilişkiler kurulmuş,1. Dünya Savaşında, Ruslar Çardaklı’ya girdiklerinde zirveden topların patladığı, Kıbrıs Barış Harekatı ve Kore Savaşlarında dağdan sesler geldiğini akşamları ışıkların saçıldığı söylenmektedir.
CELALETTİN KESKİN
Suşehri : 14.07.2012